İÇİNDEKİLER
Tıbbi olarak endometriyal hiperplazi olarak tanımlanan rahim duvarı kalınlaşması, uterusun (rahim) normalden daha fazla kalınlaşmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Rahim duvarı kalınlaşması belirtileri ve tedavisi konusuna geçmeden “Rahim duvarı kalınlaşması nedir?” sorusuna daha ayrıntılı değineceğiz.
Rahim Duvarı Kalınlaşması
Rahim, bebeğin hamilelik boyunca gelişmeye devam ettiği kadın üreme organlarından biridir. Her ay adet sırasında bir kadının vücudu rahmi de etkileyen birçok değişiklik geçirir. Beynin hipotalamik bölgesindeki hipofiz bezinin uyarılmasıyla başlayan süreç, hipofiz bezinin LH ve FSH hormonlarını salgılaması ile devam eder. Bu hormonlar, bir kadının yumurtalıklarını dolaşım sistemi yoluyla uyararak yumurtalıkların (folliküller olarak adlandırılır) olgunlaşmasına ve ardından patlamasına neden olur. Bu işlem sırasında, folikül östrojen salınımından sorumludur.
Kandaki yüksek östrojen seviyeleri de rahim zarının kalınlaşmasına neden olabilir. Bu süreçte vücut olası bir hamileliğe hazırlanır ve döllenme olmadığında östrojen salgısı azalır ve progesteron salgısı artar. Progesteronun etkisi altında rahim duvarı dökülmeye başlar ve sonuç olarak bu dokular bir miktar kanla birlikte vajinal yoldan atılır.
Adet döngüsü, ergenlikten menopoza kadar üreme yılları boyunca bu şekilde devam eder. Endometriyal hiperplazi veya rahim duvarının kalınlaşmasının hormonların veya diğer hastalıkların neden olduğu bir bozukluk olduğu iyi bilinmektedir. Rahim duvarının kalınlaşması düzensiz kanamalara ve adet ağrılarına neden olabilir, hayatı tehdit eden kan kaybına neden olabilir ve tedavi edilmezse kanser gelişebilir.
Rahim Duvarı Kalınlaşması Belirtileri
Kadın üreme organlarından biri olan rahim, bebeğin içinde geliştiği ve esas olarak kaslardan oluşan dokudur. Rahim içi vajinayı açan ve bağ dokusu ve bezlerden oluşan organdır. Ortalama olarak her 28 günde bir meydana gelen adet döngüsü ile hormonların salınması nedeni ile olası bir hamileliğe hazırlık olarak rahmin duvarı hafifçe kalınlaşır.
Hamileliğin oluşmadığı zaman, hormon seviyelerine bağlı olarak rahim duvarı pul pul dökülme yoluyla tekrar incelir.
Vajinal kanama olarak vücuttan atılan bu dokunun kalınlaşması rahim duvarının kalınlaşması olarak tanımlanır. Adet sırasında vücudun farklı bölgelerinden salgılanan hormonlar, rahim içinde bir miktar kalınlaşma ve incelmeye neden olabilir.
Adetin ilk yarısında yumurtalık folikülleri tarafından salgılanan östrojen, olası bir hamilelik durumunda döllenmiş yumurtanın rahme tutunabilmesi için rahim duvarının kalınlaşmasına neden olur. Hamileliğin oluşmadığı durumlarda progesteron hormonu yükselir ve bu da rahim duvarının vajinal yoldan vücut dışına çıkmasına yani rahim duvarının incelmesine neden olur.
Çoğu durumda, östrojen ve progesteron arasındaki hassas dengenin bozulması, rahim duvarının kalınlaşmasına neden olur. Rahim duvarı kalınlaşmasının belirtileri şu şekildedir:
- Adet döngüsünün aralarında kanama ya da kahverengi lekeler görülmesi
- 2 adet döngüsünün 21 günden kısa aralıklar ile gerçekleşmesi
- Çok ağrılı geçen döngü
- Düzensiz kanama
- Eskiye göre adet kanamasında artış görülmesi
- Normalden daha uzun süren adet kanaması görülmesi
Rahim Duvarı Kalınlaşması Tedavisi
Rahim duvarı kalınlaşmasının tedavisinde iki yaklaşım vardır. Bunlar hormon tedavisi veya cerrahidir. Beklemede; atipik hücrelerin varlığına, menopoza, ilerideki gebelik planlarına ve aile öyküsüne göre değişiklik gösterir.
A tipi olmayan basit hiperplazinin yokluğunda progestin, hormon tedavisi olarak hap, enjeksiyon veya RİA şeklinde uygulanan sentetik bir progesteron şeklidir.
Atipik hiperplazi durumunda, kanser riski yüksek olan kişiler için histerektomi (rahim çıkarma ameliyatı) önerilir. Bu ameliyat kanser riskini azaltır ancak sonraki dönemde hamileliği engeller. Hasta menopoza girmişse, hamile kalmayı planlamıyorsa ya da kanser riski yüksekse histerektomi bir seçenek olabilir.